***** 0 *****
İnsanın “fiziksel ihtiyaçları”, ne kadar yerine getirilse getirilsin, “ruhun ihtiyaçları” hiçbir şekilde karşılanmıyor.
Çünkü ruh gereksinimleri “derin ve gizemlidir.”
Kalbin,
ruh,
düşüncenin,
duygu,
insan psikolojisindeki etkisi ancak “maneviyatla” karşılanabilir.
***** 0 *****
İnsanın beden yapısına göre maddî kullanımı karşı büyük bir “zaafı” vardır.
İnsanoğlu'nun bu ihtiyaçlarını yerine getirebilmesi için büyük çaba sarf eder.
Vücudun “fiziksel” ihtiyaçları için bu mücadeleyi, “ruhsal” isteklerinin giderilmemesi sonucu da “bunalımlara ” düşebiliyor.
“Gerçek ve kalıcı” gereksinimi belirleyemediğinden dolayı da “huzuru” yakalayamıyor.
***** 0 ****
Beden gibi bir madde,
ruh gibi bir mana taşıyan insanın yüceliği,
“kutsal değerlere inanmasıyla” ancak yerine gelir.
Çünkü “inanmak”, insan için beslenme,hava su gibi bir ihtiyaçtır.
Bu ihtiyaç sayesinde “huzur bulmakta” ve yaşadığının teçhizatı varabilmektedir.
***** 0 *****
Çağımızın insanının varlığından derinliklerinde yatan “çatışmalar ve askerler” nedeniyle sürekli “huzursuzluk” İçindedir .
Bu çatışmalardan kurtulabilmesi ve huzura erişebilmesi için “arayış ve çaba” içinde olması gerekiyor.
Bazısı aileleri, içerdiği eğitimin ve çevrenin sakinlerini bunu bulabiliyor, bazılarının da “a çeşitli bir yapıcı ” etkisinin etkisi ancak anlaşılabiliyor.
Tabi hiç farkında olmayanlar da vardır…
***** 0 *****
Günümüz insanının konforu ve konforu rahatlıkla yaşarken “iç huzuru” bir türlü elde edemezsiniz.
Hep sahip olmak istediklerin peşinden koşmaktan, “ mutluluğun mutluluğunu” bir türlü yakalayamıyor.
***** 0 *****
Sonucun yapılması gereken, “madde ile mana arasında” bir “denge kurabilmektir.”
Bu dengeyi kurabilen hem dünyada, hem de öteki âlemde kurtuluşa ermiş ve de “huzuru” yakalamış olur.
www.mtopaloglu.com