Beklenen Kitap Çıktı...
KADIN &ERKEĞİ TANIMA SANATI
“Evliliklerin” mutluluk üzerine kurulduğunu hepimiz biliyoruz.
Evlenen yeni çiftler, önceleri “mutluluktan” kendilerini bulutlar üzerinde görürler.
Daha sonraları, bulutlar yavaş yavaş çekilir ve o güzelim mutluluk azalmaya başlar.
Çiftler, işte o zaman hayatın gerçekleriyle yüzleşirler.
İyi huylarla-kötü huylar çarpışmaya başlar.,
Evlilik hayatında, o bitmeyen ”tartışmalar, küsüşmeler, kavgalar” sürüp gider…
Bunların olmaması için; kişi “önce kendini, sonra da karşı cinsini tanımalı.”
Evlenmeden önce böyle bir girişimde bulunanlar, hayatlarını sağlama almış olurlar.
Böyle bir fırsatı kaçıranlar ise, evlilik sonrasında da bunu yakalayabilirler.
Evlilikteki esas amaç; “güzel geçinmedir,” yanı “mutlu olmaktır.”
Yüce Yaratan, kadın ve erkeği “ayrı özellikte” ve “farklı fıtratta” yaratmıştır.
Kadın-erkek, fıtrattan gelen özelliklerini bilirlerse, körü körüne birbirleriyle çatışmazlar.
Bilmediklerinde ise, kendi bildiklerini karşı tarafa dayatırlar.
Bu konuda yapılmış pek çok “bilimsel araştırmalar” var.
Ayrıca insan fıtratından gelen özellikleri de göz önünde bulundurarak sadeleştirmeye çalıştık.
Gerek bilimsel araştırmaları ve gerekse fıtrattan gelen yapıları, en anlaşılır bir şekilde derleyip topladık ve kitap haline getirdik.
Kadını Tanımada Öne Çıkan Davranışlardan Bazıları:
Erkeği Tanımada Ortaya Çıkan Davranışlardan Bazıları
Evli-bekâr herkese lazım olan bu kitabı, internetteki bütün kitapçılardan temin edebilirsiniz
ARKA KAPAK YAZISI
KADIN&ERKEĞİ TANIMA SANATI
Erkek, ilk yaratılan insan ama kadınsız hayatını sürdüremiyor.
Kadın da insan, erkek de insan, ancak hiçbir yönleriyle birlilerine benzemiyorlar.
Biri olamadan, diğeri eksik ve yarım oluyor.
İkisi bir araya geldiğinde ancak tam insan oluyor ve “ikinin gücünü” meydana getiriyorlar.
Kadın-erkek ilişkilerinde kadının beklentilerinin daha fazla olduğu söylenir ama erkeğin beklentileri de ondan aşağı değil…
Genelde kadının psikolojik ihtiyacı, ”sevgi ve ilgiye” dayanırken erkeğin ki ise “önemsenmeye ve takdire ” dayanıyor.
Kadın erkeksiz, erkek de kadınsız yapamıyor ama birbirini anlama mücadelesi, günümüzde hala çözüme kavuşmuş değil…
Erkek beyni, “sistem kurmaya” programlanmış “sonuç odaklı” dır.
Amacı hedefe ulaşmaktır.
Erkek, bir durum karşısında ”neden-sonuç” ilişkisini anlamaya ve sistemin nasıl işlediğini çözmeye çalışır.
Kadın beyni ise, “ilişki kurmaya programlanmış” tır.
Kadın, ilişkide olduğu kişinin duygularını anlamaya ve bu duruma duygusal bir cevap vermeye çalışır.
Kadın, ”empatik bir ilişki kurarken;” erkek “sistemin aksaklığını nasıl gidereceğini” düşünür.
Bu kitabı okuyan erkeklerin kadınlara bakış açıları değişeceği gibi, kadınlar da okuduklarında, kendilerini yeniden konumlandıracaklardır.